BİLİM VE DİN – YÜZYILLARDIR SÜREN SAVAŞ

Yazar adı: Bertrand Russell

Çeviren: Hilmi Yavuz

Türü: Felsefe

Basımevi: Varlık yayınevi, 1972

ISBN:

Sıra No: FEL 027

Din ile bilim arasındaki ilk meydan savaşı, Güneş sisteminde Güneş’in mi yoksa Dünya’nın mı merkez olduğu konusundaki uzlaşmazlıktan çıkmıştır. Dünya’nın döndüğünü savunan ilk astronomi bilgini M.Ö. III. yüzyılda yaşayan Samos’lu Aristharkos’tur. Galileo gibi o da dine karşı saygısızlıkla suçlanmıştır.

Copernicus (1473 – 1543), Göksel Cisimlerin Dönüşleri Üstüne adlı eserinde Güneş merkezli sistemi kanıtlamadan ileri sürmüştür. Astronomi biliminde ikinci büyük adımı atan Kepler (1571 – 1630) oldu. Kepler hiçbir zaman kiliseyle çatışmaya girmemiştir. Danimarka’lı Tycho Brahe’nin yıllar süren gözlem ve belgelerinden yararlanma olanağını bulmuştur. Gezegenlerin Güneş çevresinde bir elips çizerek döndüklerini ve Güneş’in odaklardan birinde bulunduğunu öne süren birinci yasası ile bir gezegeni Güneş’e birleştiren doğru parçası eşit zaman aralıklarında eşit alanlar tarar diyen ikinci yasasını Kepler 1609 yılında yayınlamıştır. Kepler üçüncü yasasını 1618’de yayınlar. Kepler’in üç yasasının bilim tarihinde başka ve daha büyük bir yeri vardır. Kepler’in yasaları Newton’un yerçekimi yasasının kanıtlanmasına olanak hazırlamışlardır.

Galileo Galilei (1564 – 1642), gerek bulguları ile gerekse Engizisyonla çatışmayı göze almasıyla çağının en dikkate değer bilim adamıdır. Cisimlerin hareketlerini yöneten yasaların (dinamiğin) incelenmesi onunla başlamıştır. Pisa’daki eğri kulede yaptığı deneyle cisimlerin serbest düşme yasasını bulmuştur.

Galileo Copernicus’un Güneş merkezli teorisini benimser ve teoriyi kanıtlamak için ilk kez teleskopu yapar. Ay’ın yüzeyinin kusursuz ve pürüzsüz değil, kayalıklı dağ ve vadilerle kaplı olduğu görülür. Geleneksel öğretinin gök cisimlerinin yediden fazla (Güneş, Ay ve beş gezegen) olamayacağı savı, Jüpiter gezegeninin çevresinde Kepler yasalarına göre dönen dört uydusunun saptanması ile bir anda geçerliliğini yitirir.

Kilise adamları Galileo’nun Dünya’nın güneş çevresinde döndüğü iddiasının, kutsal kitabda yer alan Yeşu’nun Güneş’e hareketsiz durma emri yolundaki beyanlara ters düştüğüne dikkat çektiler. Engizisyon toplandı ve aldığı karar bilim tarihinde çok önemli bir belgedir.

1. Güneş’in evrenin merkezi olduğu ve yerinden hareket edemeyeceği düşüncesi saçmadır, felsefe bakımından asılsız, dine açıkça aykırı, kutsal Kitabada açıkça aykırıdır.

2. Dünya’nın evrenin merkezi olmadığı, günlük hareketle döndüğü saçmadır, felsefe bakımından asılsızdır, teoloji bakımından da imanda yanlış ve temelsizdir.

Galileo 26 Şubat 1616 günü yargıçların buyruğunu yerine getirdi. Copernicus’un görüşlerini benimsemeyeceği, sözle ya da yazıyla öğretmeye kalkışmayacağı konusunda ant içerek söz verdi. Giardino Bruno’nun diri diri yakılmasının üzerinden 16 yıl geçmişti. 1632 yılında yayınladığı İki Büyük Yer Sistemi, Ptelomais ve Copernicus Sistemleri Üzerine Konuşmalar adlı eseri, bütünüyle Copernicus’a hak veren düşüncelerle kaplıydı. Bu sefer Engizisyon tarafından cezalandırıldı. 1637 yılında kör oldu. 1642’de (Newton’un doğduğu yıl) öldü.

Galileo hem Aristoteles’i hem de kutsal kitabı şüphe ile karşılamış, bu yolla ortaçağ bilgi kalesini yıkmıştır

Twitter Digg Delicious Stumbleupon Technorati Facebook